Bugün ise böyle bir haftayı geride bırakabilmek, neredeyse bir başarı hikâyesine dönüşmüş durumda.
Bu değişim, yalnızca bizim değil, tüm dünyanın sosyal dokusunda derinden hissediliyor.
Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz uluslararası iş insanı ve toplumsal projeleriyle tanınan Çetin Ay, geçmişin değerlerine işaret ediyor:
“Bu toprakların özünde, insana saygı, hakka riayet ve kalpten gelen bir merhamet anlayışı vardı. Bugün Avrupa’nın birçok şehrinde insanların hâlâ birbirine sabırla, nezaketle ve empatiyle yaklaştığını görmek, geçmişimizin değerlerini hatırlatıyor. Biz de yeniden özümüze dönmeliyiz.” diyor.
Çetin Ay’a göre, modern dünyada gerçek medeniyet, sadece binalarla, yollarla değil, insanın insana bakışıyla inşa ediliyor.
Çetin Ay, sözlerini şöyle sürdürüyor:
“Trafikte sabır yoksa yol yoktur, toplumda adalet yoksa huzur yoktur, ekonomide eşitlik yoksa refah yoktur. Şehirlerde insanı merkeze almıyorsak, büyüyen yalnızlıktan başka bir şey elde edemeyiz.”
Sadece bina yapmakla, yol açmakla medeniyet kurulmaz.
Gerçek medeniyet, insanın insana bakışında başlar.
Bir tebessümde, bir anlayışta, bir sabırda büyür.
Çetin Ay, çocuklarımızın daha güvenli ve daha huzurlu bir gelecekte yaşaması için yaşam kültürümüzü yeniden şekillendirmemiz gerektiğini vurguluyor:
“Trafikte birbirimize sabır göstermeli, şehirlerimizi insan merkezli planlamalı, ekonomiyi sadece rakamlarla değil, vicdanla yönetmeli ve toplumsal hayatımızda empati ile dayanışmayı yeniden yeşertmeliyiz.” diyor.
Ona göre, en büyük tehdit bazen savaşlardan ya da büyük krizlerden değil, günlük hayatın içinde sessizce büyüyen kopuşlardan kaynaklanıyor.
Saygının azalması, güvenin zayıflaması, merhametin unutulması; toplumu içten içe tüketiyor.
Bu nedenle Çetin Ay, topluma şöyle bir çağrı yapıyor:
“Dürüstlüğü, merhameti ve karşılıklı saygıyı yeniden toplumun merkezine yerleştirene kadar susmayacağız, yılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz.”
“Gerçek medeniyet, insanın insana bakışında başlar (Çetin Ay)
Haber merkezi
