9672,75%0,48
35,04% -0,36
36,44% -0,52
2951,14% -0,26
4801,40% 0,00
ŞAM HAVALİMANI ULUSLARARASI UÇUŞLARA HAZIR HALE GETİRİLECEK
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Şam ve Halep Havalimanlarında gerekli tespitleri
yaptıklarını bildirerek, "İlk etapta Şam Havalimanını ayağa kaldırmayla
ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü ile beraber bir vaziyet
alacağız." dedi.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı
Abdulkadir Uraloğlu, Anadolu Yayıncılar Federasyonu Programı kapsamında
gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakan Uraloğlu, Suriye ile ilgili
açıklamalarda bulunarak Bakanlık olarak ulaştırmanın ve iletişimin tamamında
varlık gösterdiklerini kaydetti. Uraloğlu, “Bulunduğumuz coğrafya gerçekten
kıymetli. Bizim coğrafyamızı bilmeyen bir insana haritamızı gösterirseniz
gerçekten en kıymetli yer Türkiye diyecektir. Sadece 4 saatlik uçuşla 67
ülkeye, yaklaşık 1,5 milyar insana ulaşabiliyoruz. 51,2 trilyon dolar gayrisafi
milli hasıladan, yıllık 12,5 trilyon dolar ticaret hacminden bahsediyoruz böyle
bir coğrafyadayız.” dedi.
“Bugün 77 İli Bölünmüş
Yollarla Birbirine Bağladık”
Türkiye’nin altyapısını
jeopolitik konumunun getirdiği avantajlara göre şekillendirdiklerini kaydeden
Uraloğlu sözlerine şu şekilde devam etti:
“2002 yılında sadece 6 bin 101
kilometre bölünmüş yolumuz vardı. Bugün 29 bin 700 kilometreye çıkardık. Sadece
6 tane ili birbirine bağlıyorduk, bugün 77 ili bölünmüş yollarla birbirine
bağladık. Bakın o günkü şartlarda Türkiye'deki araç sayısı yaklaşık 8 buçuk
milyon ve şehirler arasındaki ortalama hız yaklaşık 40 kilometre saat. Bugün
araç sayısı yaklaşık 30 buçuk milyona geldi. 31 milyona yaklaştı. Şehirler
arasındaki yolda ortalama hızımız 90 kilometre civarında siz düşünün. Eğer biz
bunları yapmamış olsaydık bugün nerede olurduk?”
Demiryolları yatırımları hakkında
da bilgi veren Bakan Uraloğlu, “Cumhuriyetin ilk yıllarında da ciddi bir hamle
oldu. Sonra komple bir tarafa bırakıldı, AK Parti hükümetlerimizle beraber
oraya el attık. Ülkemizi Avrupa'da 6., Dünya’da 8. hızlı tren işletmecisi
yaptık. 2 bin 251 kilometre hızlı demiryolu yaptık. Mevcut demiryollarımızı da
komple elden geçirdik diyebilirim.” dedi.
Havayollarında da 2002’de 26 olan
aktif havalimanı sayısını 58’e çıkardıklarını kaydeden Uraloğlu, “Dile kolay
bakın 2002 yılında 34 milyon olan yolcu trafiği geçen sene 213 milyon olarak
gerçekleştirildi. Bu sene 231 milyonla muhtemelen kapatacağız. Bakın Sabiha
Gökçen Havalimanı yani orada kargalar mı uçacak diye konuştuğumuz havalimanı
geçen sene 36 milyonla tamamladı. Bu sene 38-40 milyonlarla tamamlamış
olacağız. Sadece İstanbul Havalimanı'nda 80 milyonu görmüş olacağız bu sene.”
diye konuştu.
Türkiye’deki internet hızına da
değinen Bakan Uraloğlu, “Çok teknik terimlere girmeden, biz bir kere fiber
kabloları aşağı yukarı 580 bin kilometreye çıkardık. 600 bin kilometrelere
çıkardık. Bir sokağın başına kadar getiriyoruz ya da caddenin başına kadar
getiriyoruz, iki bütün caddede dolaştırabiliyoruz. Üç, ev girişine kadar
getirebiliyoruz. Eski binaların neredeyse tam tamamı bakır kaplama bir kere
orada otomatikman hız düşüyor. Bir de şu andaki bütün bu söylediklerimi dikkate
aldığımızda yanlış hatırlamıyorsam 80 megabit kadar bir hıza ortalama hizmet
edebilecek durumdayız ama abonelerin, abone şartları ve istekleri aşağı yukarı
35-40 megabit seviyesinde. Yani talep de bu noktada yeterli değil. Dolayısıyla
biz internet noktasında çok istediğimiz hızda değiliz eleştirilerine muhatap
kalıyoruz ama gerçek durumunun bu olduğunu söylemek isterim.” açıklamasında
bulundu.
“Suriye’nin Her Şeye İhtiyacı
Var”
Bakan Uraloğlu, Türkiye ve Dünya
gündemindeki Suriye hakkında da açıklamalarda bulundu.Suriye’nin her şeye
ihtiyacı olduğunu anlatan Bakan Uraloğlu, “6 Şubat depremlerinden sonra aileler
önce yakınlarını nasıl çıkarır, nasıl defneder vesaire bununla uğraşıyor. Sonra
bir çadıra nasıl girebilir, sonra bir konteynere nasıl girebilir? Sonra da eve.
Şimdi o çadırları gezerken bizim arkadaşlarımızdan bir tanesi oradaki bir
bacımıza şöyle bir soru sordu: Abla bir şeye ihtiyacınız var mı? Cevap şu:
Çadırda olanın neye ihtiyacı olmaz? Cevap bu kadar ve mükemmel bir cevap. Şimdi
Suriye’de olanın neye ihtiyacı olmaz? Yani her şeye ihtiyacı var gerçekten. İlk
etaptaki aldığımız bilgiler bunlar.” dedi.
“Şam ve Halep Havalimanlarında
Gerekli Tespitleri Yaptık”
Bakan Uraloğlu, ulaştırma
noktasında da bilgi vererek “5 tane havalimanı var Suriye'de. 2 tane havalimanı
daha ön plana çıkmış ve son zamanlara kadar da işletilen havalimanları. Şam ve
Halep. Şam Havalimanı'nda geçen sene 100 bin civarında bir yolculuk olmuş.
İstanbul Havalimanı’nın işte 5-6 saatlik seyahat trafiği. Halep'te 50-60 bin
civarında bir seyahat olmuş. Bir ekip gönderdik. Şam ve Halep havalimanlarında
gerekli tespitleri yaptık. Bir kere hiçbir radar sistemi yok. Bizim cep
telefonlarından takip ettiğimiz hava radar uygulaması var. Düşünün o cep
telefonu aplikasyonundan yönetmeye çalışıyorlarmış.” açıklamasında bulundu.
Bakan Uraloğlu, 1990’lı
yıllardaki tüplü bilgisayarların havalimanlarında kullanılmaya devam edildiği
bilgisini de paylaştı. Uraloğlu, “Doğru dürüst bu x-ray cihazları, dedektörler
doğru dürüst hiçbir şey yok. Pistlerde ciddi eskimeler var ve şu anda oradaki
ilk yapılan Şam ve Halep seferi tamamen pilotların inisiyatifiyle yapılmış.
Yani görerek şartlarda hiçbir sistem olmaksızın yapıldı, onun için
arkadaşlarımız bir tespit yaptı. Bir eylem planı ortaya koyduk.” dedi.
Uraloğlu, ilk etapta Şam
Havalimanı’nı ayağa kaldırma ile ilgili Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile
vaziyet alacaklarını kaydederek “Orada Türkiye'den çıkıp Hicaz’a kadar giden
demiryollarının parçaları var. Oralarda belli bir bütünün parçaları olarak uzun
zamandır çalıştırılmadığını biliyoruz. Hızlıca tespiti yapıp demiryolu
bütünlüğünü yine Şam'a kadar ilk etapta sağlama ile ilgili bir vaziyet
alacağız. 2009-2010’larda oraya yolcu trenlerini uğurlamışız. Bir yolculuk
yapmışız. Orada bir altyapı var. Bazı bölgelerde mesela Irak’ta demiryollarının
raylarını sıfırdan demir olarak çalınıp satıldığını biliyoruz Suriye'de de
bununla karşılaşabiliriz.” şeklinde konuştu.
“Yıkılan Köprüleri Tamir
Ettiğimizi Söyleyebilirim”
Terör operasyonlarını anımsatan
Bakan Uraloğlu, “Suriye'deki iç dinamiklerde olsun, M4 karayolu hem M5 karayolu
hep konuşuldu. Yani bir karayolu ülkenin siyasetinde bu kadar etki edebilecek
durumda. Onun için o karayollarında da durum nedir? Onlara bir vaziyet ediyoruz
ama Türkiye'nin operasyon yaptığı bölgeleri zaten biliyoruz ve oralarda da
birçok iş yaptığımızı söylemek isterim, özellikle karayolları noktasında.
Karayolları Genel Müdürlüğümüzün eliyle olsun. Yine Milli Savunma
Bakanlığımızın eliyle olsun. Orada birçok iş yaptığımızı birçok yıkılan
köprüleri tamir ettiğimizi söyleyebilirim.” dedi.
Suriye Haberleşme Noktasında
Türkiye'nin 20-30 Yıl Gerisinde
Suriye’nin haberleşme noktasında
Türkiye'nin 20-30 yıl gerisinde olduğunu ifade ederek birçok noktada cep
telefonu ile iletişimin sağlanamadığını kaydetti. Uraloğlu, “Bunlarla ilgili
gerekli tespitleri yapacağız ve biz Bakanlık olarak bunları hayata geçirmeye
çalışacağız ki orada dediğim gibi her şeye ihtiyaç var. Yani bir para basımı ya
da Suriye'nin parasının ne olacağından düşünün. Mesela Suriye’nin parasının
Rusya tarafından basıldığını biliyor muydunuz? Düşünün bir ülkenin parasını bir
başka ülke basıyor. Şu anda Afrika'da birçok ülkenin de benzer konumda, bazı
gelişmiş ülkelerin onların paralarını basıyor. Türkiye bu noktada da muhtemelen
oraya bir destek verme noktasında olacak.” dedi.
Limanlarının neredeyse hiç
gelişmediğini biliyoruz
Suriye’nin Akdeniz'e açılan
önemli bir kapı olduğunu kaydeden Uraloğlu, “Limanlarının neredeyse hiç
gelişmediğini biliyoruz. Oralara muhtemelen belli yatırımların yapılması
noktasında hani tespitlerimiz ve gayretlerimiz olacak. Tabii bir Deniz Yetki
Anlaşması muhtemelen hani yapalım diye Doğu Akdeniz'deki çıkarlarımızın
korunması ve mavi vatan konusunda günü geldiğinde orada ilgili kurumlarımız
vaziyet alacaktır. Ticaret noktasında esasında Şam'ın Suriye'nin bir tarihi
var, onu yeniden canlandırma adına biz de elimizden geleni yapacağız.”
açıklamasında bulundu.
Böyle bir anlaşmanın hem
Suriye'nin hem Türkiye’nin etkinlik ve yetkinliğini artıracağını belirterek
“Oradaki petrol ve hidrokarbon arama noktasında uluslararası hukuku da dikkate
alarak her türlü yetkiyi 2 ülke olarak paylaşmış oluruz ya da genişletmiş
oluruz. Tabii orada öncelikle bir otoritenin kurulması lazım. Bakın orada
memurların maaşlarının verilmesi lazım. Silahlı grupların silah bırakması ile
ilgili gündem var, bu kesinlikle gündemde olur ama bugünün gündemi olduğunu
söylersek çok doğru olmaz.” diye konuştu.