Aşçıların, garsonların ellerindeki yüzükler, bileklikler ve saatler, fark edilmeyen ama en büyük tehlikelerden biri.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre; yüzük gibi takılar, bakteri ve mikrop taşınmasında başlıca unsurlar arasında. Bu aksesuarların iç yüzeyi, özellikle sıcak ve nemli ortamlarda hızla mikrop üretiyor. Kimi zaman bir yüzük, bir el yıkamasından bile daha riskli hale gelebiliyor.
SORU BASİT: TAKI MI, SAĞLIK MI?
Uluslararası gıda güvenliği kuralları bu konuda açık: Mutfakta ya da serviste takı olmaz. Takı; temizlikle giderilemeyen bir kir, görünmeyen bir tehdit demek. Özellikle et, süt, sebze gibi hassas gıdalarla temas hâlindeyken bu tür aksesuarlar enfeksiyon zincirine davetiye çıkarıyor.
Peki ya biz? Günlük yemeğimizi yediğimiz bir restoranda, tabağımıza dokunan ellerde kaç tane yüzük gördük?
DENETİM VAR MI, YAPTIRIM UYGULANIYOR MU?
Kağıt üstünde her şey güzel. Kurallar belli. Ama uygulama kısmı çoğu yerde eksik. Bazı işletmelerde hijyen eğitimleri gösterişten ibaret. Denetimlerin sıklığı ise tartışılır. Oysa bu mesele sadece bir ‘önlem’ değil, doğrudan halk sağlığını ilgilendiren bir konu.
NE YAPMALI?
İşletme sahipleri bu konuyu artık ciddiyetle ele almalı. Çünkü ihmal edilen her detay, bir çocuğun, bir yaşlının, bir vatandaşın sağlığını tehdit edebilir. Müşteriler de bilinçli olmalı; çalışanların hijyenine, özellikle ellerine dikkat etmeli.
Unutmayalım: Hijyen sadece temizlik değil, sorumluluktur.
