9423,62%0,45
38,01% 0,00
43,14% 0,03
3917,19% 0,01
6324,96% 0,00
2025 Türkiye Strateji Raporu’nu ticaret savaşlarının hızlanması nedeniyle günceleyen Global Menkul Değerler Araştırma Departmanı’nın raporuna göre; mevcut para politikası kapsamında yıl sonunda enflasyonun yüzde 27,5 yerine ticaret savaşlarının etkisiyle yüzde 29,5’e gerileyeceği öngörüldü.
İSTANBUL (İGFA) - Yüksek hizmet standartlarıyla sermaye piyasalarının gelişimine katkıda bulunan Global Menkul Değerler (GMD), yatırımcılara yönelik hazırladığı ‘2025 Türkiye Strateji Raporu’nu güncelledi.
Global Menkul Değerler Araştırma Departmanı’nın ticaret savaşlarının etkisi ile güncellediği ‘Ticaret Savaşlarının Hızlandırdığı Yeni Dünya Düzeni ve Yeni Denklemde İç Dengeler’ başlıklı rapora göre; küresel ekonomide öne çıkacak 4 bileşen, ‘ekonomide milliyetçilik, kolonileşme, dış ticarette denge ve İç ekonomide oligarşik yapı ile monopolistik sistemlerin yerleşmesi ve koruyucu sistemlerin uygulanması; yerel sanayiye sübvansiyonlar” olarak sıralandı.
Küreselleşmenin geride bırakıldığı yeni ticaret sistemi ve yeni dünya düzeni oluşurken, eski dünyada etkin çalışan küresel tedarik zincirlerinin tekrar inşa edilecek olmasına bağlı olarak küresel ekonomide resesyon riski yaratabileceğine dikkat çekilen raporda, daha şimdiden, küresel büyümenin bu yıl 0,5-1 puan azalması yönünde tahminlerin ağırlık kazandığı belirtildi.
MERKEZ BANKALARI YENİ DÜZENİ DESTEKLEYECEK
Türkiye ekonomisine yönelik beklentilerin de yer aldığı raporda, “Dezenflasyon sürecinin devamını önceliklendiren bu para politikası çerçevesinde de, yıllık enflasyondaki düşüşün süreceği yönündeki öngörümüzü koruyoruz. Özellikle, 2018 yılı başlarında yüzde 15’in altında seyreden ancak sonrasında hızlı bir artış trendine girerek yüzde 25 civarına ulaşan kur geçişkenliğinin, TCMB’nin son açıklamalarına göre yüzde 30-40’a yükselmiş olması da, para politikasındaki sıkı yaklaşımın devamının fiyat istikrarının korunmasında önemini daha çarpıcı bir hale getirmektedir. Ayrıca, küresel ticaret savaşlarının emtialar üzerinde yarattığı aşağı yönlü baskıları ve içeride de talep koşullarının zayıf görünümünü önemli destekleyici unsurlar olarak görüyoruz. Bu doğrultuda, Şubat ayında öngörülerimize paralel şekilde yüzde 40’ın altına inen yıllık enflasyonun, yılın son çeyreğinde yüzde 30’un altına ineceğine dair beklentimizi korurken; yılı yüzde 29,5 seviyesinde tamamlayacağını tahmin ediyoruz (Strateji Raporumuzda yıl sonu tahminimiz yüzde 27,5yüzde idi)” ifadeleri yer aldı.
Ticaret savaşlarının ilk aşamasında, ılımlı tarife oranı ve düşen emtia fiyatları sayesinde, yeni dünya düzeninde Türkiye’nin olumlu ayrışma izlenimi verdiği anlatılan raporda, Türkiye ekonomisinin, ekonomi politikalarında kararlılığın devamı ve iç siyasi dalgalanmaların kontrol edilebilir boyutta kalması şartıyla, istikrarlı büyüme ve enflasyonu kalıcı olarak indirme imkanına, yeni dünya ortamında daha rahat ulaşabileceğini öngörüsü paylaşıldı.