9266,09%-1,36
38,15% 0,08
43,65% -0,01
4071,50% -0,65
6581,31% 0,00
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in kurultayda yaptığı “Türkiye’yi bir cunta yönetiyor” çıkışı, siyasette yeni bir fırtınanın fitilini ateşledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere birçok bakan ve AKP’li isim bu sözlere sert tepki gösterirken, açıklamaya toplumun farklı kesimlerinden destek geldi. Almanya’da yaşayan Türk akademisyen ve iş insanı Çetin Ay, Özgür Özel’in açıklamalarının arkasında durdu.
“Bu sadece bir kelime değil, bastırılmış vicdanın haykırışıdır”
Köşe yazılarıyla tanınan Çetin Ay, yaptığı açıklamada “Cunta kelimesi elbette ki ağırdır; ancak halkın konuşamadığı, basının yazamadığı, muhalif seslerin susturulduğu bir düzene ne denmelidir? Özgür Özel burada yalnızca siyaset yapmıyor; susturulmuş bir vicdanın tercümanlığını yapıyor” dedi.
“Seçilmiş olmak her yapılanın meşru olduğu anlamına gelmez”
Ay, Türkiye’nin demokrasiyle yönetilmesinin sadece seçim sandığıyla değil, düşünce ve ifade özgürlüğünün korunmasıyla mümkün olduğunu hatırlatarak şunları söyledi:
“Demokrasi sandıktan ibaret değildir. İnsanlar korkarak yaşıyorsa, düşüncelerini açıklayamıyorsa, medya tek sesli hale gelmişse, akademisyenler otosansürle konuşuyorsa burada bir sorun vardır. Bu soruna ‘cunta’ deyin ya da başka bir şey, sorun ortadadır.”
Anayasal çerçeveyi hatırlattı
Çetin Ay açıklamasında Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 26. maddesine de dikkat çekti:
“Anayasa açıkça herkesin düşünce ve kanaatlerini serbestçe açıklama hakkını tanır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de bu özgürlüğün altını çizer. Eğer bir siyasetçi bu hakkı kullanarak toplum adına konuşuyorsa, bu eleştiriyi bastırmak değil, anlamak gerekir.”
“Hakikat konuşur, cunta susturur”
Ay, açıklamasını çarpıcı bir ifadeyle noktaladı:
“Bugün iktidarın değil, demokrasinin yanında durmak cesaret ister. Özgür Özel’in sözleri bir hakaret değil; halkın susturulan kesimlerinin sesi, bastırılmış hakikatlerin yankısıdır. Çünkü hakikat konuşur, cunta susturur.”
Siyasette tansiyon yükselirken, kamuoyunun nabzı da bu tartışmalar etrafında atıyor. Cunta mı, demokrasi mi? Sorunun cevabı sokakta, üniversitede, ekranlarda ve vicdanlarda gizli…