Bursa Nilüfer'de Enis Akın ‘Şairin Şiir Evreni’ne konuk oldu

Nilüfer Belediyesi, edebiyat dünyasının önemli isimlerini buluşturduğu ‘Şairin Şiir Evreni’ söyleşisinde, Şair Enis Akın’ı ağırladı. Şiire başlama hikayesini anlatan Akın, ‘Arada olma’ kavramının kendisini beslediğini belirterek; coğrafya, kimlik, ekonomik şartların bu kavramı besleyen unsurlardan bazıları olduğunu söyledi.

BURSA (İGFA) - Bursa'da Nilüfer Kütüphaneleri, 2012 yılından bu yana şiirin edebiyattaki farkındalığı ile şiir hafızasını ve kültürünü geliştirmek amacıyla sürdürdüğü ‘Şairin Şiir Evreni’ söyleşisinde, kıymetli isimleri ağırlamaya devam ediyor.

Programın 2025 yılının ilk konuğu ise deneyimli yazar Enis Akın oldu. Nazım Hikmet Kültürevi Balaban Salonu’nda gerçekleştirilen etkinliğin moderatörlüğünü de genç Yazar Emre Söylemez yaptı.

Enis Akın; eğitim hayatı, yaşamı, yazmaya başlama serüveni ve şiirleriyle ilgili açıklamalarıyla renkli bir söyleşi gerçekleştirdi.

‘Arada olma’ kavramının kendisini beslediğini söyleyen Enis Akın, Aksaray’da doğup Laleli’de büyümenin, Avrupa ile Asya arasında yer alan bir ülkede yaşamanın, Türkiye’de yaşayanların sahip olduğu farklı kimlikler ve ekonomik farklılıkların, bu kavramı destekleyen unsurlardan bazıları olduğunu belirtti. Ailesinin ekonomik olarak alt gelir grubunda yer aldığını anlatan Akın, ekonomik durumu iyi olan çocukların eğitim aldığı bir okulda okuduğunu da paylaştı. Okul hayatında başarılı bir öğrenci olmadığını ifade eden Akın, kendisini hayat okulunda başarılı olmaya adadığını aktardı.

Şiirle ilk olarak okulda tanıştığını anlatan Enis Akın, Tevfik Fikret’in ‘Yağmur’ isimli şiirini çok güzel okuyup, arkadaşlarından takdir almasının ardından şiirin kendisine kapı açabileceğini düşünmeye başladığını söyledi.

Gazetede ilk defa okuduğu, Behçet Necatigil'in ‘Öğreti’ isimli şiirinden çok etkilendiğini belirten Akın, bu şiirin edebi hayatında ufkunu açtığını da belirtti.

Şiirlerinde okur ile nasıl ilişki kurduğu sorusunu da yanıtlayan Enis Akın, şairin okurla ilişkisinin bulunmadığını belirterek, “Şairin kendisi en sert, acımasız, eleştirel okuru olması gerekiyor. Bu da biraz kendi yazdığı metne, mesafeli kalabilmekten geçiyor diye düşünüyorum. Her zaman öyle olabildim mi? Başaramadığım zamanlar olmuştur ama en başarılı bulduğum şiirlerimi o tarz düşünerek, o tarz yaklaşım içinde yazdım” dedi.