9317,24%-0,84
37,98% 0,04
42,97% -0,06
4078,56% 0,08
6615,74% 0,00
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı gelecek hafta yapılacak IV. Tarım Orman Şurası kapsamında Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Dış Ticaret Kompleksi'nde gerçekleştirilen "Tarım Diplomasisi Atölyesi" ne katıldı.
Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen "Günümüz Dünyasında Tarım Diplomasisi" başlıklı özel oturumda soruları yanıtlayan Bakan Yumaklı, tarım diplomasisinin önemine ilişkin görüşlerini paylaştı.
Gelecek hafta düzenlenecek IV. Tarım Orman Şurası'nın önemine işaret eden Yumaklı, şurayı sadece bugünün ya da yarının değil gelecek 50 yılların perspektifini vermesi amacıyla düzenlediklerini söyledi.
Bakan Yumaklı, IV. Tarım Orman Şurası öncesi düzenledikleri bugünkü etkinlikle tarımın diplomasi yönünü vurgulamak istediklerini kaydederek, gıdanın aynı zamanda ülkelerin diplomatik bakışlarını da değiştirdiğini, dünyada farklı boyutlarda çıkan krizlerin hemen ardından gıda arz güvenliğinin ve üretimde yeterliliğin gündeme geldiğini anlattı.
Bugünün dünyasının çok bilinmeyenli bir denklemi getirdiğini, gıda güvenliğinin ülkelerin birbirleriyle bu anlamdaki etkileşimini doğrudan etkilediğini dile getiren Yumaklı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye olarak biz elbette tarım diplomasisini stratejik bir dış politika aracı olarak görüyoruz. Neden bunu çok net bir şekilde söylüyoruz? Ülkemizin coğrafi konumu, agroekonomik çeşitliliğimiz ve çok taraflı platformlardaki Türkiye'nin rolü bize bu anlamda önemli sorumluluklar da yüklemiş durumda. Uluslararası kuruluşlarla çok ciddi iş birliklerimiz var. Küçük işletmelerin desteklenmesinden iklim dirençli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılmasına ve suyun verimli kullanılmasına kadar ortak çözümler geliştirilmeye çalışılıyor. Sadece kendi ülkemiz için değil aynı zamanda uluslararası partnerlerimizle yürüttüğümüz çalışmalar."
"ULUSLARARASI TEMASLARIMIZ TARIM VE GIDA KONUSU ÖNEMLİ BİR BAŞLIK"
Bakan Yumaklı, G20, Birleşmiş Milletler (BM) Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve İslam İş Birliği Teşkilatı gibi pek çok uluslararası kuruluşla tarımla ilgili vizyonlarını paylaşmaya devam ettiklerini belirterek, Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası kuruluşlardaki aktif rolünün tarım diplomasi alanında da yoğun bir şekilde kullanıldığını vurguladı.
Yumaklı, "Balkanlardan Afrika'ya, ABD'den Uzak Asya'ya kadar birçok bölgede çeşitli ülkelerle ikili iş birliği, teknik destek talepleri, bilgi ve tecrübe paylaşımları devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye'nin bütün uluslararası temaslarında tarım ve gıda konusu mutlaka ama mutlaka önemli bir başlık olarak duruyor." diye konuştu.
Gıda güvenliği, iklim uyumu, çölleşmeyle mücadele ve su yönetimi konularında da bilgi ve tecrübe paylaşımının her zamankinden çok daha fazla gündeme geldiğini ve geleceğini anlatan Yumaklı, Türkiye'nin bu manada hem coğrafi konumu hem de sahip olduğu değerler anlamında etkili bir aktör olduğunun altını çizdi.
"ÜRETİCİ KORUNMUYORSA SÜRDÜRÜLEBİLİRKEN SÖZ EDEMEYİZ"
Bakan Yumaklı, bu noktada tahıl koridoru girişiminin sağladığı başarıdan ve küresel gıda arzına sunduğu katkıdan bahsederek, şu açıklamalarda bulundu:
"Tarım diplomasisi aynı zamanda bir barış diplomasisidir. Yani bir bölgede gıda yoksa huzur yoktur, barış yoktur. Bir toplumun gıda ile ilgili sorunlarının olması ya da önünü görememesi ve belirsizliğin olması, o toplumun başka konularda herhangi motivasyonunun olmadığı anlamına gelir. Eğer bir üretici korunmuyorsa sürdürülebilirken söz edemeyiz. Gıda sadece bir ürün değildir, aynı zamanda bir istiklal ve istikbal başlığıdır. Dolayısıyla bu perspektiften bakıyoruz. Türkiye'nin bu manada tarım diplomasisi yoluyla barışa ve paylaşıma yapacağı katkılar, bu zamana kadar olduğu gibi bundan sonra da etkin bir tarım diplomasisi ile devam edecektir."
"TÜRKİYE, TARIMSAL HASILADA AVRUPA'DA BİRİNCİ ÜLKE"
Yumaklı, tarım diplomasisini neden şura kapsamına aldıklarından bahsederek, "Tarım diplomasisi aslında gündemimize yeni aldığımız bir konu değil. Sadece bu kadar derinlemesine konuşulan bir ortam olmadı ama fiili olarak Türkiye uyguladı bunu." şeklinde konuştu.
Türkiye'nin 2023 rakamlarına göre tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada da ilk 10 ülke arasında yer aldığını dile getiren Yumaklı, "Dolayısıyla bir de bunun üzerine yaklaşık 32,6 milyar dolarlık ihracatı da koyarsak üzerine doğrudan tarım diplomasisinin aslında fiili olarak uygulandığını ve hayata geçtiğini söylemek isterim. Bu rakamlar bile tek başına aslında bunun altının çok ciddi bir şekilde Türkiye tarafından doldurulduğunu gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Bakan Yumaklı, Kovid-19, zirai don, iklim değişikliği gibi nedenlerle dünyada insanlığın açlıkla sınandığını ve Gazze'de de insanların açlıkla mücadele ettiğini kaydederek, Türkiye'nin her zaman her ortamda insanların gıdasını sağlamak için büyük bir inisiyatif ortaya koyduğunu anlattı.
Türkiye'nin ihtiyaç sahibi ülkelere yaptığı insani yardımlar ile gıda yardımlarından bahseden Yumaklı, uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaptıklarını, söz konusu ülkelere en hızlı şekilde gıdayı ulaştırdıklarını, bunların hepsinin tarım diplomasisi olduğunu söyledi.
"ÜLKEMİZİN STRATEJİK STOK MERKEZİ OLARAK KONUMLANMASINI BEKLİYORUZ"
Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Türkiye'nin tarım konusundaki stratejik önemine işaret ederek, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
"Yakın zamanda Dünya Gıda Programı (WFP) bize Türkiye'yi bölgesel ve küresel bazda gıda stokları için bir 'stratejik stok merkezi' olarak konumlandırma talebiyle geldi. Biz de Dışişleri Bakanlığımızla Türkiye'nin stratejik stok merkezi olma konusunu istişare ettik. Bütün değerlendirmeler tamamlanmış durumda. Sayın Cumhurbaşkanımızın da destekleriyle inşallah ülkemizin stratejik stok merkezi olarak konumlanmasını bekliyoruz. Türkiye'nin bugüne kadarki bu alandaki etkinliğini aynı zamanda kurumsal bir yapıya döndürmekle ilgili çalışmaların olduğunu da buradan ifade edelim."
Yumaklı, Türkiye'nin krizlerin de yaşandığı bütün coğrafyalara çok ciddi bir yakınlık içerdiğini kaydederek, gıdanın ihtiyacı olana en hızlı bir şekilde ulaştırılması bağlamında coğrafi konumun kendilerine bir avantaj sağladığını bildirdi.
"TÜRKİYE STRATEJİK ÜRÜNLERDE BÜYÜK ORANDA KENDİNE YETER BİR ÜLKEDİR"
Bakan Yumaklı, su kaynaklarının korunması ve gelecek nesillere ulaştırılması adına hayata geçirdikleri projeleri ve gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatarak, Su Verimliliği Seferberliği'ne ilişkin detayları paylaştı.
Tarımda sürdürülebilir kalkınma hedeflerini savunduklarını ve bu hedeflere ulaşmak için stratejik adımları attıklarını dile getiren Yumaklı, "Yine ülkemizi uluslararası kuruluşların merkezi haline getirme vizyonumuz var. Bu bağlamda hem BM hem de diğer uluslararası kuruluşlarla ülkemizde ofis açmaları konusunda da gerekli faaliyetleri sürdürüyoruz. Yerleşik kuruluşların çoğu yalnızca ülkemizi değil ülkemizin yakın coğrafyasındaki Avrupa ve Orta Asya ülkelerini kapsayacak şekilde projelerini yürütüyor." açıklamasında bulundu.
Yumaklı, Türkiye'nin tarım diplomasisi konusunda iletişimde olduğu, bağlantı kurduğu ve birlikte proje geliştirdiği bütün ülkelerle çok yakın ve samimi bir kardeşlik hukukunun oluştuğunu vurguladı.
Bu ilişkilerde iki tarafın da kazandığını dile getiren Yumaklı, "Dolayısıyla biz bütün bunları çok dikkatli bir şekilde yürütüyoruz. Türkiye'nin kadim bir devlet olmasından kaynaklı oturmuş bir eylem-söylem birliği var." diye konuştu.
Türkiye'nin tarımda don ve benzeri karşı karşıya kaldığı olumsuzluklardan bahseden Yumaklı, "Dünyada hiçbir ülke yüzde 100 kendine yetebilir değildir. Kendine yetebilirliğin oranları vardır. Türkiye bu manada stratejik ürünlerde büyük oranda kendine yeter bir ülkedir. Özellikle herhangi bir iklim kaynaklı sorunla karşılaştığımızda bu durumun karamsarlığa dönüşmemesini özellikle belirtmek istiyorum." ifadelerini kullandı.