9266,09%-1,36
38,15% 0,08
43,65% -0,01
4071,50% -0,65
6581,31% 0,00
ULUSLARARASI İŞ İNSANI VE AKADEMİSYEN ÇETİN AY: “TÜRKİYE DİPLOMASİDE GÜVENLİ LİMAN OLDUĞUNU YENİDEN GÖSTERDİ”
ABD ile Rusya heyetleri, 10 Nisan’da İstanbul’da bir araya geliyor. Diplomatik kaynaklara göre, görüşmelerin gündeminde resmî olarak büyükelçilik faaliyetleri yer alıyor. Ancak uluslararası kamuoyunda bu görüşmenin zamanlaması ve içeriği, çok daha geniş bir diplomatik çerçevede değerlendiriliyor.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın toplantıya Dışişleri Bakanlığı düzeyinde katılacağını açıkladı. Öte yandan ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Toplantının içeriği Ukrayna’yla ilgili değil, konsolosluk işlemleriyle sınırlıdır” ifadesini kullandı.
İSTANBUL, STRATEJİK DİPLOMASİ SAHNESİ
Bu görüşme, İstanbul’un uluslararası krizlerde “nötr diplomatik zemin” rolünü yeniden gündeme taşıdı. Daha önce de benzer temaslara ev sahipliği yapan İstanbul’un seçilmesi, Türkiye’nin barışçıl diplomasi konusundaki güven veren konumunu bir kez daha ortaya koydu.
Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan uluslararası iş insanı ve akademisyen Çetin Ay, şunları söyledi:
“Türkiye bu görüşmelerle bir kez daha güvenli diplomasi merkezi olduğunu ispatladı. Gerilimlerin tırmandığı bir dönemde tarafları masaya oturtmak kolay değil. İstanbul gibi köklü bir şehrin bu dengeyi sağlayabiliyor olması, ülkemiz adına önemli bir kazanımdır.”
SADECE KONSOLOSLUK MU, YOKSA…
Her ne kadar resmi açıklamalarda görüşmenin “teknik düzeyde” olduğu belirtilse de, jeopolitik uzmanlar masada Ukrayna’dan Orta Doğu’daki gelişmelere, hatta enerji güvenliğine kadar birçok konunun satır aralarında yer alabileceğine dikkat çekiyor.
Çetin Ay, bu konuda da şu uyarıda bulunuyor:
“Açıklamalara bakıldığında gündem kısıtlı gibi görünüyor. Ama diplomasi böyle çalışmaz. Bazen suskunluklar en büyük mesajı verir. Bu görüşme gelecekteki çok daha kapsamlı müzakerelerin zeminini hazırlıyor olabilir.”
TÜRKİYE’NİN ROLÜ ARTIYOR
İstanbul’da gerçekleşecek bu buluşma, Türkiye’nin yalnızca coğrafi değil, aynı zamanda diplomatik olarak da “merkez ülke” kimliğini pekiştiriyor. Türkiye, gerginliklerin çözümüne katkı sunan tarafsız zemin olma iddiasını güçlendirmeye devam ediyor.
