O yürek çarptığında millet ayağa kalkar.
O bilek sıkıldığında yönetenler sorumluluğunu daha derinden hisseder.
Hiçbir güç böyle bir devlete gölge düşüremez!
Devlet dimdik ayakta durdu mu, seçimle gelen her hükümet yanlışa düşmemek için daha dikkatli olmalıdır.
Çünkü devlet, yalnızca kurumların soğuk duvarlarından ibaret değildir; o, alın teriyle, kanıyla, duasıyla milletin bağrından doğmuş kutsal bir emanettir.
Bugün milletin karşısındaki en büyük sınav; sınırlarımızı zorlayan kontrolsüz göçlerdir. Devlet otoritesini zayıflatacak gizli pazarlıklar olmaz, milleti bölecek hayallere kimse cesaret edemez.
Devletin yüreği cesur atmazsa, bu tuzaklar milletin iradesini gölgelemeye kalkar.
Devlet çelik gibi durduğunda; ülkeyi yönetenler, vekiller ve tüm karar sahipleri şunu anlar:
Milletin iradesi hiçbir şahsi hırsın, hiçbir gizli gündemin, hiçbir bölücü hevesin gölgesinde kalamaz.
Devletin kurumları yıprandığında hükümetler öne çıkar;
ama devletin gücü korunduğunda hükümet, devletin azameti karşısında geri planda kalır.
Çünkü devletin vakarına dokunan, milletin onuruna dokunmuş olur.
Millet, devleti omuzlarında taşır; devlet de milleti kollar.
Ve devletin kalbi korkusuz, bileği çelik oldukça;
ne içten çürüme, ne dıştan saldırı, ne de bu topraklara dayatılan oyunlar bu milleti yolundan çeviremez.
Çetin Ay
BWA Başkanı